Karadır kaşların ferman yazdırır
Bu aşk beni diyar diyar gezdirir
Lokman hekim gelse yarem azdırır
Yarame sarmaya yar kendi gelsin

Ormanların gürültüsü  başıma vurur
Nazlı yarin hayali karşımda durur
Ormanlardan aşağı aşar giderim
Nazlı yari kaybettim ağlar gezerim

Karadır kaşların benzer kömüre
Yardan ayrılması zarar ömüre
Kollarımı bağlasalar zincire
Kırarım zincirleri varırım yare

Ormanların gümbürtüsü başıma vurur
Nazlı yarin hayali karşımda durur
Ormanlardan aşağı aşar giderim
Nazlı yari kaybettim ağlar gezerim

Kahve koydum fincana
Hele de bakın Mican'a
Körolası Kel Seyit
Nasıl da kıydın o cana

Oy benim canım Mican'ım
Dünyalarda bir canım

Martinimin pulları
Gece de geçtim yolları
Aslan Mican geliyor
Saymaz karakolları

Oy benim canım Mican’ım
Dünyalarda bir canım

Mican sen öleceksin
Kabire gireceksin
Dokuz tahta altında
Ne cevap vereceksin

Oy benim canım Mican’ım
Dünyalarda bir canım

Kırmızı gülün alı var
Her gün ağlasam da yeri var
Bugün benim efkarım var
Ah bu gönül arzuler seni yar
Kırmızı gülün pürçeği
Yar önünde oynar köçeği
Neyleyim yarsız döşeği
Ah bu gönül arzuler seni yar  

Dervent deresini duman bürüdü
Yedi deveylen Musa'm yürüdü
Musa'mın ciğeri mosmor oldu çürüdü

Ağlasın ağlasın anam ağlasın
Tülü mayaları dudu bağlasın

Devrent deresinde cıvgınlar esti
Elimi kolumu poyrazlar kesti
Feleğin bizlere böyle mi kastı

Devrent deresi dar geldi bana
Vadesiz ölümler zor geldi bana

Dün gece yar hanesinde
Yastığım bir taş idi
Altım çamur üstüm yağmur
Yine gönlüm hoş idi

Amman amman
Ben yandım seni bilmem

Bir dağ ne kadar ulu olsa
Kenarı yol olur
Buna bayram günü derler
Dostla düşman buluşur

Amman amman
Ben yandım seni bilmem

Bugün nadan ile gezdim
Merak oldu bana
Çeşm-i mestimden den bile süzdüm
Merak oldu

Amman amman
Ben yandım seni bilmem

Söğüdün erenleri
Çevirin gidenleri
Ah ne güzel baş bağlıyor
Söğüdün güzelleri

Aldırdın beni
Gül iken soldurdun beni

Söğüdün çarşısına
Gün doğar karşısına
Ah insan hile yapar mı?
Kapı bir komşusuna

Aldırdın beni
Gül iken soldurdun beni

Kimseye etmem şikayet
Ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime

Perde-i zulmet çekilmiş
Korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi
Baktıkça istikbalime

Sabahın seherinde ötüyor kuşlar
Balınan yoğrulmuş o sırma saçlar
Kudretten çekilmiş karadır kaşlar

İşte bu gönlümün cananı geldi
Bakın şu gönlümün sultanı geldi

Seher vakti keklik çıkar kabana
Salladıkça püskül vurur tabana
Korkarım sevdiğim vara yabana 

Dumanı da vardır bu dağların başında
Gönlüm kaldı toprağında taşında
Bir ben değil cümle alemin başında

İmanım dağlar Bozdoğan'ın söğüdü
Çok verdiler ben tutamadım öğüdü

Ah gökyüzünde dağınık donuk bulutlar
Kimi ardımdan kimi yüzüme öğütler
Ah evveliydi özü sözü doğru yiğitler

İmanım dağlar yarim gitti gelmedi
Gudurası çaylar bir yudum su vermedi